Friday, December 29, 2017

Tasarladığım herşey...


Tasarladığım herşey, renkli çizimler, esinlendiklerin, kopyaladıklarım, aşırdıkların, üretilenler ve üretilemeyenler, edindiğim bilgi, deneyimsizliğin, deneyimin, yanımda çalışanlar, yanında çalıştıkların, başarma tutkun, başarılarını destekleyen yalan makinası müdürün, başaramadıklarım, haz duygun, sevgim, sevmediğin, nefret ettiğim, saygı duyduğun, hayran kaldığım, kıskandığın, merhamet ettiğin, uğrunda savaştığın, uğruna öldüğüm, ölesiye aşık olduğum, kandıran ailen, hocam, arkadaşım, sevgisiz ilişkiler, yaşam sevincim, parlak geleceğin, korkumu çoşturan boş inaçların, önyargılarım, çizdiklerine hayran kalanlar, burun kıvıranlar, arkamdan konuşanlar, sömürdüğüm halde kul köle olanlar, zirvedeki heyecanın, kaybetme korkum, renksiz ve havasız mekanlar içinde biriktirdiğimiz para ölümle hepimizi terk eder.

ab, Tem 03


Labels: , , , ,

Wednesday, December 27, 2017


Bıçak antik çağlarda aranmış, bulunmuş, tasarlanmış bir araç. Nasıl kullanılacağına düşünce karar verir. Bilgili, hünerli, sevecen bir el bize yaşama yeniden gülümsemeyi bağışlarken, diğer bir el birkaç saniye içinde ölümü tattırır. Dil de öyle. Ağzından çıkan sözcüklerle ya milyonları eğlendirir, güldürürsün ya da yüzbinlerce insanın acı çekmesine neden olursun.

Aranan şeyin ne olduğu konusunda bir fikir oluşmuşsa, çatışma aranan ile 'olan' arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanır. Aranan fikir, ideal, güç, para, cinsellik her neyse o; eğer elde edilişinde zorluk yaşanıyorsa bilinç sıkıntı içine girer. Bilinç kaçmadan, şiddete baş vurmadan hoşnutsuzluğunu kavramaya, anlamaya çalışmışsa sorunun 'arama'dan kaynaklandığını görür. Bu içgörü aramayı sonlandırabilir. Arama sonlandığında bilincin önünde yalnızca 'olan' kalır. Olanla yaşamanın sadeliği, basitliği, barışcıl özelliği şiddeti ortadan kaldırır.

ab, 22 Arl 17


Labels: , , , ,

Tuesday, December 26, 2017

Olağandışı güzel

Olan tarafsızca izlendiğinde her düşüncenin, her eylemin ayarlanmış, şartlanmış olduğu gerçeğiyle karşılaşılır. Karşımıza çıkan biri güzel konuşması, davranışı ve mimikleriyle bizi etkileyebilir. Önemli olan etki altında kalmadan, sade, basit ve özgür bir varoluş halinin varolup olmadığını bulgulamak.

Olağandışı güzel bir yüze bakarken haz ve arzu cazibesine kapılmayabilir insan. Bu gelişigüzel, tesadüfi bir bakış mıdır? Bu bakış sevgi gerektirmez mi? Haz ve şehvetten arınmış sevgi. Sevginin yoğunluğu kendi eylemini doğurur. Sevgi masumiyet içinde yolunu bulur. Sevgi ve masumiyet birbirini tamamlar. Yaşamı, dolayısıyla birini sevmek bu tamamlanmışlığın eseri değil midir? Tamamlanmışlık yoksa arama bilinci meşgul etmeye başlar. Aramanın sonu yok. Arayış, arzu ve şehvet üçgeni arasındaki ilişkinin karmaşık yapısı belki tarafsız izlemi zorlaştıran önemli etken. İnsan sevginin yakıcı, kavurucu enerjisine dayanabilir mi? Tamamlanmışlık böylesi yoğun bir acının ötesine geçmek değil midir?

ab, Arl. 17

Labels: , , , ,

Thursday, December 14, 2017

Bilgi üzerine


Sakin, sessiz bir tepe üzerinde sayısız renk eşliğinde batan güneşi izliyorsan kendini unutursun. Ertesi gün olan hatırlandığında düşünce devreye girer. Düşünce daima geçmişteki bilgiyi kullanır. Bu nedenle eskidir. Yeni anın içinde çereyan eder. Akıl an içinde ya geçmişle ya da gelecekle ilgilenir. Geçmiş yaşanıp tükendiğinden değiştirilemez. Onu yeniden biçimleyemeyiz. Gelecek ise henüz yaşanmadığından kurgusaldır. Düşünce gelecek için plan yapar. Planlanan gerçekleşir veya gerçekleşmez. Bu nedenle ne geçmiş ne de gelecek gerçeği yansıtır.

Bilgi düşünceye neden olur. Bilgi yoksa düşünce şüphesiz hareket edemez. Düşünce daima beyin hücrelerinde depolanmış bilgiyi kullanır. Zaman içinde çoğalan bilgi orta veya ileri yaşlara
gelindiğinde denetlenemez hale gelir. Artan bilgi düzensizliğe, sıkıntıya ve mutsuzluğa neden olur. Akıl sıkıntıyla karşılaştığında çare aramaya başlar. Ancak düşüncesinin nasıl hareket ettiğini bilmediği için aradığını bulamaz. Düzensiz olan düzeni sağlayamaz. Düzensiz olanı eksiksiz fark etmiş bilinç zorlanmaksızın düzen içine girmiş olur.

ab, 4 Kas 17

Labels: , , , , , ,

Monday, December 11, 2017

Design For The Real World


"Design For The Real World" tasarımcılar bu kitabı iyi tanır. Tabii okuma alışkanlığı olan, araştırmaya gönül koymuş olanlardan bahsediyoruz. Yetmişli yıllara damgasını vurmuş bir tasarım klasiği: Gerçek dünya için tasarım. Sanki sahtesi varmış gibi. Sahte olan ne? Bir kitap okunarak gerçek bulgulanır mı? Sınırsızlık içinde hareket eden gerçeği sınırlı sayıda sayfa içine sığdırabilir miyiz?

Gerçek yanı başımızda. Fark edilmeyi bekleyen eşsiz kokulu nadide bir çiçek gibi. Gerçek içimizde. Her yerde. Bulmak için, dünyanın öbür ucuna gidip birinin yanında ömrümüzün geri kalanını harcayamayız. Bildiğini savunan sınırsızlık içinde önemsiz ayrıntılarla ilgileniyor olabilir. Kimse gerçeği sahiplenemez. "Gerçek şu." denemez. Gerçek başkasına aktarılamaz. Gerçek öğretilemez. Gerçek ya görülür ya da sonsuza kadar aranır.

Gerçek ve sevgi arasındaki ilişkiden söz edilebilir. Sevgi bilgi olmadığından birinden alınıp sahiplenilemez. Sevgi yanıbaşımızda. Azalıp çoğalmaz. Gerçek gibi sevgi de fikir değildir. Bilincin yapabileceği yalnızca görmek. Bilinç sınırsızlığı hissettiğinde sevgiyle karşılaşır. Bilinç artık meslek, eş, çocuk gibi bölünmüş fikir ayrılıklarını önemsemez.

ab, 26 ek 17

Labels: , , , , , ,