Olağandışı güzel
Olan tarafsızca izlendiğinde her düşüncenin, her eylemin ayarlanmış, şartlanmış olduğu gerçeğiyle karşılaşılır. Karşımıza çıkan biri güzel konuşması, davranışı ve mimikleriyle bizi etkileyebilir. Önemli olan etki altında kalmadan, sade, basit ve özgür bir varoluş halinin varolup olmadığını bulgulamak.
Olağandışı güzel bir yüze bakarken haz ve arzu cazibesine kapılmayabilir insan. Bu gelişigüzel, tesadüfi bir bakış mıdır? Bu bakış sevgi gerektirmez mi? Haz ve şehvetten arınmış sevgi. Sevginin yoğunluğu kendi eylemini doğurur. Sevgi masumiyet içinde yolunu bulur. Sevgi ve masumiyet birbirini tamamlar. Yaşamı, dolayısıyla birini sevmek bu tamamlanmışlığın eseri değil midir? Tamamlanmışlık yoksa arama bilinci meşgul etmeye başlar. Aramanın sonu yok. Arayış, arzu ve şehvet üçgeni arasındaki ilişkinin karmaşık yapısı belki tarafsız izlemi zorlaştıran önemli etken. İnsan sevginin yakıcı, kavurucu enerjisine dayanabilir mi? Tamamlanmışlık böylesi yoğun bir acının ötesine geçmek değil midir?
ab, Arl. 17
Labels: armağan birgil, endüstri tasarımı, tasarım eğitimi, tasarım üzerine denemeler, Ürün Tasarımı
0 Comments:
Post a Comment
Subscribe to Post Comments [Atom]
<< Home