Friday, September 01, 2017

Sonsuzun içinde düşünce...



 
Evren sonsuzluk içinde büyük enerji. Güneş sonsuzluğun, sınırsızlığın içinde başka bir enerji. Dünya, güneş yörüngesinde dolaşan, evrenin sonsuzluğu içinde göreceli önemsiz bir büyüklük. Yeryüzü üzerindeki enerjinin kaynağı güneş. Güneş enerjisi yanında hava, toprak, su yaşamı milyonlarca yıldır sürdüren temel elementler. Dünya üzerindeki canlılar ve insan sonsuzluğa ait. Dolayısıyla insan; gücünü sonsuzluktan alan ve enerji üreten bir sistem. 

Beyin sonsuzluğu, güneşin sınırsız enerjisini, yeryüzü üzerindeki enerji akışını izlerken oluşan bilgiyi beyin hücrelerinde depolar. Hücrelerdeki kimyasal depolama düşünceyi oluşturur. Düşünce; milyonlarca yılda oluşmuş. Yaşamın sınırsızlığı ve insan aklı ilişkide.  Beyinde oluşan enerji beden yardımıyla eylemlerde kullanılır. Son birkaç yüzyıl içinde teknolojik ve siyasal gelişme akıl sınırsızlığının kanıtı. Diğer canlılarla karşılaştırıldığında düşüncenin ne denli sınırsız olduğu ortada. Sınırsızlık yanında aklın kendine ve diğer canlılara verdiği zarar da konuşulmak zorunda. İnsanlığın önünde iki önemli sorun var. Birincisi iklim değişikliği. İkincisi nükleer yok olma. Bitkiler ve diğer canlılar olmadan insanın yaşaması olanaksız. Oysa nesli tükenmiş canlılarda olduğu gibi insan olmadan yaşam mümkün. Ancak yaşamın durması imkânsız.

İnsanı diğer canlılardan ayıran özellik düşüncesi. Beyin yaşarken biriken deneyimi kullanmaya başladığında düşünce işlemeye başlar. Yaşam şimdiki zamanda cereyan eden sınırsız enerji akışı. Düşüncenin kaynağını, işleyişini kavrayabilmek için izlem gerekli. Seçim yapmaya zorlanan düşünce yargılamak zorunda. Seçmek eylemi ikinci plana gerileten etken. Düşünce ve eylem iki farklı enerji türü. Eylem anın içinde düşünce ise beyin hücrelerinde saklı. Eylem anında düşünce yavaşlar. Düşünce ve eylemi birbirinden ayırmak mümkün değil. İkisi birlikte hareket eden enerji. Eylem yeni fikirlerin oluşmasına neden olurken, düşünce farklı türde tasarımlar için fırsat kollar. Düşünce arttıkça eylem çeşitlenir. Eylem çeşitliliği artıkça yeni fikirler ortaya çıkar. Dolayısıyla iki enerji türü birbirlerini olumlu veya olumsuz anlamda biçimlemiş olur. Sonuçta olumlu olumsuz arasında bocalayan, seçim yapmaya zorlanan düşünce.

İnanılmaz acılar, savaşlar yaşamış, akıl almaz büyüklükte organizasyonlar ve tasarımlar gerçekleştirmiş düşünce neden tarihi boyunca doğru seçim yapmakta zorlanmış? Seçim yapmaya zorlanan ‘ben’. Oluşumu düşünce kadar eski. Düşünce Ben’e neden ihtiyaç olduğunu sorgulayabilse, doğruyu bulgulamaya çalışanın kurgusal olduğunu görebilir. Bu belki de düşüncenin tarihi boyunca göremediği bir gerçek. Beni kurgulayan düşünce. Dolayısıyla kurgu, kurgulayanın eseri. Kurgu düzensizse kuşkusuz kurgulayan sıkıntılı. Huzursuz olanın huzuru tasarlayamayacağı kavrandığında sınırsız enerji açığa çıkmış olur. Yüzbinlerce yıl tutsak kalmış enerji ansızın evrenin düzenin gerçekte kendi düzeni olduğunu kavramış olur.


ab, 7 Ağu 17


Labels: , , ,

0 Comments:

Post a Comment

Subscribe to Post Comments [Atom]

<< Home