Thursday, September 07, 2017

Bilinçaltı ve Tasarım



Bilinç bir yanda yaratıcı olmanın erdemi konusunda vaaz verir, diğer yanda bilinçaltında olanla ilgilenmez. Bilinçaltında olandan haberi bile olmaz. Olmaz çünkü bilinç öncelikle para, ün, güç, mevki ve saygınlık gibi saplantılar içinde kalmak ister. Saplantıların ne anlama geldiğini, tutkunun dozunun ne ölçüde olması gereğini sorgulamak bir yana, yaratıcı olduğu konusundaki sarsılmaz inancını sürdürür. Oysa kendi inancı yanında, yoksulun çaresizlikle sarıldığı organize inancın ikisinin de aynı kaynaktan beslendiğini görmek istemez. İnanç her ne yönde işletiliyor olursa olsun içinde çatışma, huzursuzluk, sıkıntı ve korku barındırır. Bilinç altında yatan, onu büyüten, eşsiz olduğu yalanına inandıran ne? 

Eğitimin alt kademelerinden üstlere doğru yol alırken onu baskısı nedeniyle kınarken, otorite haline geldiğimizde bir zamanlar maruz kaldığımız baskının aynısını alt kademelere uygulamaktan en ufak rahatsızlık duymayız. Yine de yaratıcı olduğumuzu düşünürüz. Kırk yıl hoca veya işletme yöneticisi olarak yer aldığımız kurumda sayısız çatışma, huzursuzluk, sıkıntı ve dedikodu içinde yaşadığımız halde mutlu olduğumuzu düşünürüz. Eğer yaşam bu denli sıkıntılı, sevgisiz ve yaratıcılıktan yoksunsa ürettiğim ürün ve ilişkiler nasıl yaratıcı olabilir? Yönetici veya hoca olarak sıkıntıdan saçımı başımı yolar hale geldiğim noktada bile -her fırsatta geleceğin temsilcileri olduğunu anlattığım gençlere- koltuğumu terk etmek aklımın ucundan geçmez. İyi ama bu çelişkiler nereden kaynaklanıyor? 

Bilinçaltı içinde binlerce yılda biriken geleneksel bilgi yığınları olarak doğruyu yanlıştan ayırmayı engelleyen en önemli etken. Bilinçaltının görünmez katmanları arasındaki işleyiş fark edilebilir. Bilincim olanı eksiksiz görebilir. Yanlışı sorgulayarak ayıklayabilen bilinç kendini doğru içinde bulur. Bilincin ayıklama yapabilmesi için zaman zaman sakin kalması yeterli. Doğru ilişkiler içinde hareket ettiğini algılayan bilinç yaratıcılığın alanı içinde olduğunu duyumsamaz mı?

ab, Eyl 14

Labels: , , ,

Tuesday, September 05, 2017

Zamana direnen kayalar



Gün sıcak olacağa benziyor. Erken saatlerde denizin serin suyu güne başlamak ve sıcağı hafifletmek için ideal. İrili ufaklı kayalardan oluşmuş doğal burun sakin sessiz. Kumsaldaki gürültü henüz buraya ulaşamamış. Uzaklardan gelen balıkçı tekneleri seslerine martı sesleri eşlik ediyor. Denize giren, okuyan, denizi seyreden birkaç kişi dışında kimse yok. Birbirini tanıyan, sessizliği bozmak istemeyen insanlar selamlaşmayı işaretleştirmeye dönüştürmüş.

Lekesiz mavi gökyüzü altında duran kayaları dalgaların biçimlediği belli. Yakıcı güneş, acımasız denize ve zamana direnen kayalar evrenin sonsuzluğunu işaret eder gibi. Güçlü ve kımıldatılamaz olanlar yanında parçalanmış küçük kayaların yüzeyleri irili ufaklı delikler ve ürkütücü yarıklarla dolu.

Düşünce yaşamın sınırsızlığı yerine ufak bir ayrıntıya takılarak yolunu kaybeder. Düşünce sınırsız bilgiyle uğraşırken bilinç bulanıklaşır. Kayboluş düşünce uzantısı ‘bilgi’ nedeniyle. Farkındalık kendini bilme tutkusundan kaynaklanır. Farkındalık vahşi bir hayvanla aynı yerde olmaya benzer. Diğer canlının en ufak kımıltısı dikkat çeker. Bilinç hareketi yargılamaya, yorumlamaya vakit bulamadan yalnızca izler. İzlem enerji yüklü ve duyarlıdır.

Yorumsuz izlem ve yargı farklı iki enerji türü. Yargı, düşünce enerjisi. Yorumsuz izleyen bilinç farkındalığın kendisi. Düşüncenin sınırlı oluşu, seçtiği konu etrafında tekrar ederek enerjisini tüketmesinden kaynaklanır. Oysa yaşam enerjisi sınırsızlık içinde hareket eden özgürlük yüklü. Yaşam sayısız karşıtlığın birbiriyle sonsuzluk içinde ilişki kurması değil midir?

ab, 21 Tem 17

Labels: , ,

Monday, September 04, 2017

Masumiyet



Bilinç güzelle karşılaştığında ilişki başlar. Masumiyet içindeki iki bilinç istemsiz ilişki içine girer. Kuşkusuz güzel ve masumiyet birbirini etkileyen iki özellik. Düşünce hareket etmeye başladığında masumiyet etkisini kaybetmeye başlar. Güzelle ilişki kurabilen sevgi ve masumiyet zamanı önemsemez. Zamanla düşünce ilişki kurar. Çünkü zamanı düşünce kurgular. Sevgi düşünce ötesinde yer alır. Bu nedenle anın içinde canlı, taze, temiz kalabilir. Bilincin bıkıp usanmadan para, şöhret, eğlence, seks ilişkisi içinde aradığı ‘sevgi’ ancak işleyişini kavradığında mümkün. Bilincin işleyişi kavrandığında zaman kurgulama sorunu yok olur. Mutluluk, masumiyet, güzellik ve sevgi ayrılamaz bütün. Herhangi birinin yokluğunda sevgiden söz edilemez. 

Bir iki istisna haricinde insan ilişkisine sevgisizlik hâkim. Sevgisizlik yeryüzünün her noktasını sarmış durumda. Arzu ve eğlencenin masumiyetten önce aranır olması sevgisizliğin kaynağı olabilir. Sevgisizlik zorla sevgiye dönüştürülemez. Bilinç kuşkusuz sevgi ve sevgisizlik ikilemi içindeyse çatışır. Zihin herhangi bir ikilem içinde kalmışsa mutlu, huzurlu olması imkansız. 

ab, 10 Tem 17

Labels: , , ,