Yalnızlık
Sınırsız bilgi zihni donuklaştırabilir. Bilgi birikimi başladığında
sorgulama doğal olarak kesintiye uğrar çünkü ‘edinme’ haz içerir. Bireysel,
kişiler arası veya bilgi ilişkisinin işleyişi öğrenilmek isteniyorsa,
yalnızlığın keşfi gerekmez mi? ‘Yalnızlık’ sözcük olarak bir formülü,
dolayısıyla o formüle göre yaşamayı çağrıştırabilir. Oysa yalnızlık ile özgür
bilinç, formül saplantısını aşarak ilişki kurabilir. Yalnızlık ancak
korkusuzluk içinde, bağlanmadan, onaylayıp reddetmeden yaşanabilir. Yalnızlık
tarafsız gözlem ve sorgulama için bilince zaman kazandırır. Sakin ve tek başına
olan sorgulayabilir. Bilincin karmaşa içinde sorgulama yapabilir mi?
Yalnızlık anlaşıldığında bilinç yaşamı değiştirmeye, ona biçim vermeğe
çalışmaz. İlişki ancak yalnızlığın sadeliği, dinginliği içinde anlam kazanır.
Karmaşa içinde sürdürülen ilişki sağlıklı yönde ilerleyebilir mi? Karmaşa, yaşamı
parçalar, anlamsızlaştırır. Bilincin karmaşadan kurtulmak için bulduğunu
düşündüğü çare veya eylem onu daha da düzensizleştirip sıkıntıya sokmaz mı?
Bilinç yalnızlığını keşfederken, özgürlüğü ile karşılaşmaz mı?
Labels: a birgil, armağan birgil, endüstri tasarımı, sezgi, tasarım disiplini, tasarım eğitimi, tasarım üzerine denemeler, yaratıcılık