Saturday, July 26, 2014

Sanat; edebiyat, müzik, mimari...






Sanat; edebiyat, müzik, mimari bunalım içinde mi? Azınlık ya da çoğunluğun sözünü ettiği bunalım gerçek mi? Yoksa sanat; alçalan yükselen dalgalanımını, yüzyıllar öncesinde olduğu gibi rastlantısal etkenlerle mi belirlenir? Eğer sanat bunalımdaysa kurtuluşu ne sağlar? Diğer bir değişle bunalımın kaynağı ne? Bunalımın kaynağı anlaşıldığında, beraberinde çözüm gelir mi?


Mimari, tasarım, edebiyat, muzik gibi sanatın ana damarlarının bunalım içinde olması, günümüzün mal, bilgi, ün edinme tutsağı kültürlerinde 'hırs' önemli etken olarak değerlendirilebilir mi? Eğer bunalımın nedeniyse insan neden hırslanır? Hırslı insan motifi yalnızca sanatı mı tutsağı altına alır? Politika, organize inanç, ülkeler, sanayi, teknoloji, hukuk, yönetim, sağlık, bilim, hırs etkeni yörüngesi dışında mı kalmışlar? Eğer kalamamışsa, hırs insanlığın ortak derdi.


İnsanı hırslandıran ne? Atalarımızdan bilip-bilmeden bizlere miras bırakılan yük mü? Eğer hırslıysam; bu annem babamdan, onlarında ana babalarından sorgulamadan devraldıkları anlamsız güvensizlik duygusundan başka ne olabilir? İnsan geleceğe güvenemediği için mi, geçmişi sorgulamadan kabullenir? Neden gelecek kaygısı içindeyiz? Birşeylerin iyi gitmediğine dair belli belirsiz sezgi mi  kaygıya neden? 


İyi gitmeyen ne? Dünyanın her köşesini saran toplumsal huzursuzluk mu? Giderek çirkinleşen, kalabalıklaşan, içinde yaşaması imkansız hale gelen şehirlerimiz, mahalelerimiz, köylerimiz mi? Doğal kaynakların sorumsuz kullanımı, diğer canlılara uygulanan acımasızlık, bir yanda inanılmaz harcamalar eşliğinde tasarlanmaya çalışılan şehirler yanında, bir dilim ekmek ya da, bir bardak su bulamadığı için ertesi gün yaşayamayacak olanların sıkıntısı mı? Tabiatın artık bu yükü kaldıramayacağı hissi mi?


Bir şeylerin iyi gitmediği, eksikliği duyulan, kaygı ya da mutsuzluk, her neyse o; daha güçlünerek ya da güç eldesiyle üstesinden gelinebilir mi? Yoksa insanlığın birbiriyle, çevresiyle, diğer canlılarla uyum içinde, eksiksiz demokrasi eşliğinde ilişki kurmasıyla çözüme ulaşabilecek "yaşam sanatı" mı? Yaşam biçimi sanat olarak algılanmadan, sanat bunalımdan çıkabilir mi?

ab, tem 14

Labels: , , , , , , ,