Lideri olmayan...

Sevgili hocamın otuz yıllık rüyasının gerçekleşmesi özlemini duyduğumuz önemli bir başarı. Başarının sayısız kahramanının olduğu kuşkusuz. Meslek kuruluşu içinde yer almayan, toplantılarına, ödül törenlerine bile katılmamış kişilerde bu başarının parçası sayılmalı. Sayısız öğrenciyi bu güne hazırlayan değerli eğitimciler, onların heyecanını paylaşan üreticiler, sanatçılar, öğrenciler, analar babalar, Meslek Kuruluşunu katılmasada izleyen, destekleyen insanlar bu ‘güzel’ başarının gizli kahramanları.
İnsan sevgisi, yaşam sevgisi, sevgi olmadan, meslek sevgisini, birlikteliği gerçekleştirmek imkansız.
Acaba böylesine bir başarı geniş kitlelere aktarılabilir mi? Ülke sınırlarını aşarak, başı ve sonu olmayan, sonsuza kadar sürecek bir sanat akımı haline getirebilir miyiz? Amerikalı, İtalyan, Çinli, Hintli, şehirli, köylü tasarımcı/sanatcı ayrımı yapmaksızın, tüm insanlığın sahipleneceği bir sanat akımı yaratabilir miyiz? Bir lideri, kahramanı olmayan, herbirimizin anlayışı sevgisiyle büyüyecek sınırsız bir sanat hareketi. Siz, biz, hepimiz. İyi kötü ayrımı gözetmeksizin, senin ülken benim ülkem, senin okulun benim okulum demeksizin, Sınır tanımaksızın. Kıskanmadan, korkmadan, imrenmeden, çatışmadan, güç peşinde koşmadan, rekabet etmeden, kırmadan, kırılmadan.
Birbirini dinleme alışkanlığı kazanmış, birbirini asla küçümsemeyen, dinlerken sorgulayan, sorgularken öğrenen kitleler. Birbirine sınırsız sevgiyle bağlanmış, sınırsız özgürlükler içinde yaratan ve yaşamın zorluklarına birlikte yanıt bulmaya çalışan kitleler yaratılabilir mi?
İnsan sevgisi, yaşam sevgisi, sevgi olmadan, meslek sevgisini, birlikteliği gerçekleştirmek imkansız.
Acaba böylesine bir başarı geniş kitlelere aktarılabilir mi? Ülke sınırlarını aşarak, başı ve sonu olmayan, sonsuza kadar sürecek bir sanat akımı haline getirebilir miyiz? Amerikalı, İtalyan, Çinli, Hintli, şehirli, köylü tasarımcı/sanatcı ayrımı yapmaksızın, tüm insanlığın sahipleneceği bir sanat akımı yaratabilir miyiz? Bir lideri, kahramanı olmayan, herbirimizin anlayışı sevgisiyle büyüyecek sınırsız bir sanat hareketi. Siz, biz, hepimiz. İyi kötü ayrımı gözetmeksizin, senin ülken benim ülkem, senin okulun benim okulum demeksizin, Sınır tanımaksızın. Kıskanmadan, korkmadan, imrenmeden, çatışmadan, güç peşinde koşmadan, rekabet etmeden, kırmadan, kırılmadan.
Birbirini dinleme alışkanlığı kazanmış, birbirini asla küçümsemeyen, dinlerken sorgulayan, sorgularken öğrenen kitleler. Birbirine sınırsız sevgiyle bağlanmış, sınırsız özgürlükler içinde yaratan ve yaşamın zorluklarına birlikte yanıt bulmaya çalışan kitleler yaratılabilir mi?
Labels: a birgil, armağan birgil, düşünce, endüstri tasarımı, gerçek, tasarım, tasarım disiplini, tasarım üzerine denemeler, yaratıcılık
0 Comments:
Post a Comment
Subscribe to Post Comments [Atom]
<< Home