Saturday, January 10, 2015

Çatışma...


Farklı kültürler neden çatışır? Kültürlü ya da olduğunu düşünen insanlık, tarihinin herhangi bir döneminde çatışmaya çözüm üretebilmiş mi? Kültür ne demek? Kültüreli kültürsüzden ayıran ne? İkisi bir arada yaşayabilir mi? Çatışma insanın kaderi mi? İnsanın, ailesi veya ülkesini, dünyasını topyekûn yok etme  içgüdüsüne çözüm üretmesi mümkün değil midir? Kültürel çeşitlilik içinde yolunu bulmaya çalışan öğrenciye eğitmeni nasıl yardımcı olur? Olabilir mi? Yoksa günümüz eğitmeni de parçalanmış düşünce, felsefe ve inanç farklılıkları içinde öğrencisi gibi sıkıntıyla yolunu bulmaya mı çalışır? Önceki nesillerin çaresizliğini örnek alıp olanı kendi haline mi bırakmak gerekir?

Kabullenme, çözümsüzlüğü sürdüren etken değil mi? Göründüğü kadarıyla bilinçaltı çözümsüzlüğü kabullenmiş. Diğer yanda mutluluk adına inanılmaz çaba içinde. İnsan kültürel, bireysel, esenliğine, mutluluğuna binlerce yıl çözüm üretememişse, çabanın anlamı ne? Çelişkiyi öğrenci, eğitimci olarak hissediyorum ancak insanlığın mutluluğu için ürünler üretmeğe, ya da üretmeğe gönüllü olanı eğitebilmenin yollarını arıyorum. Eğitimim için, eğitebilmek için tarif edilemez çaba içindeyim, diğer yanda çatışan kültürlerin, bireylerin, ulusların doğa katliamı ve düşünsel yıkımını izlemekten başka elimden bir şey gelmiyor? İnsanlığın içinden çıkamadığı çözümsüzlüğü hissediyorum ama ‘iyi öğrenci, iyi tasarım’ için çelişik çabamı sürdürüyorum…

abirgil, ist, ocak, 15

Labels: , , , , , , , , , , ,

0 Comments:

Post a Comment

Subscribe to Post Comments [Atom]

<< Home